Nöbetçiydim bugün.. Nöbetçi olmak ne demek ondan bahsedeyim isterseniz..
Tüm dersleri dolu olan bir fen öğretmeni düşünün..Sabah erken okulunda olur, nöbet defterini doldurur.Girişte sınıfların kılık kıyafet kontrolünü yapar.Ders başlamadan koridora gidip koşuşan öğrencilerin peşinde koşturur.Öğretmen zilinden önce sınıflarında bulunmalarını sağlar.
Teneffüs zili çalar, nöbet yerine koşturur, her geçen teneffüste daha zorlanarak hiç oturmadığın derslerden sonra , teneffüste 5dk bile oturma fırsatın kalmaz.
Ve öyle koridorda yürüyüş yapmak değildir nöbet tutmak.. Çılgın bir kalabalığı durağanlaştırmaya çalışmak, kavgaları önlemek , her sınıfa girip uyarıda bulunmak, kavga edenleri ayırmak vb.
Peki takat kalır mı nöbetin ardından?Son derslerde fizik ünitesi kaldıraç formülünü anlatır, soru çözerken artık bacakların sızlamaktadır.Ama branş olduğun için 10 dk dinleneyim diyemezsin.Konularını yetiştirmeli, soru çözmeli, anlatmalısın..
Öyle yorgunum ki anlayacağınız..
Neden nöbet görevinden öğretmen sorumludur? Yok mudur başka bir çaresi? Öğretmen derste zaten hep ayakta ve bir o kadar çok işi varken, neden?
Öğrenciler açısından iyi mi peki? Performansı öğretmenin o günler düşmez mi?
En üsttekilerin gelip 1 hafta öğretmenlik yapmalarını istiyorum.Mümkünse fen ve teknoloji dersini sadece bir hafta , etkinlikleriyle beraber işlesinler.Ben onlar sınıfa girmeden 2 hafta onlara eğitim vereceğim.Koşa koşa kendi görevlerine gideceklerinden eminim.Ne rahatmış diyecekler...
Hem beden, hem psikoloji, hem beyin işidir öğretmenlik..Yıpranma payı günden güne fazlalaşan..
Nöbet esnasında bilgisayarda 12 sayfa tutan şube öğretmenler kurulu toplantı tutanağını imzalattım her gördüğüm öğretmen arkadaşa koridorda..
Zorluğunu bilmeyen müdürümüz imza attı sağolsun..
Yoruldum , yorgunum.. Ama rideflerde çocuğun düşünceleri bölümünü işlemem lazım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder